League of Legends Dünya Şampiyonası, yani bu bölümde izninizle teknik analize girmeyeceğiz (son maç serinin seyir zevki açısından en sıkıcı olan maçıydı) ancak önemli başka bir noktaya değineceğiz. Bu noktada iki önemli soru çıkış noktamızı oluşturuyor. SKT’nin bu başarısının ardındaki sır nedir? SKT’yi büyük bir takım yapan şey ne?
Takım bazında bakıldığında bireysel performansı yüksek isimlerin (MaRIn, Bang) takım içerisindeki rollerini çok iyi yapabilen (Bengi, Wolf) oyuncularla desteklenmesi ve son olarak oyun zekası, sahip olduğu yetenekten daha üst düzeyde bulunan Öldürülemez Şeytan Kral‘a sahip olması bu sorulara cevap olabilir.
Bu önermenin odak noktası beylik laflarla şampiyonu ya da Faker’ı övmek değil. Faker’ı nasıl bilirsiniz desek, ilk akla gelen insanüstü mekanikleriyle almış olduğu skorlar olacaktır. Gelecek bize ne getirir bilinmez ancak ileride insanlar 2015 yılı League of Legends finallerini izlediklerinde Faker’m, kendi performansı kadar takım arkadaşlarını da oyun içinde tutacak mental olgunluğa sahip olduğu için böylesi başarılı bir oyuncu olduğunu görecekler.
Serinin dört maçında Faker inanılmaz işler yaptı mı? Evet, aslında yaptı. Lulu’nun ne kadar destekleyici olabileceğini, Mordekaiser’in güncel meta İçinde nasıl kullanılması gerektiğini, Ryze ile bu seviyede solo Ejderha alınabileceğini onun sayesinde gördük. Ancak gördüklerimiz sadece bunlar değil.
Gerektiğinde doğru yerde olabilmek için hamleleri önceden tahmin ederek harita içindeki konumunu değiştirdiğini de, Işınlan büyüsü almadan ayrık ittirme yaptığı koridordan takım savaşına tam vaktinde yetiştiğini de, öleceğini kabul ederek takım arkadaşlarının en iyi şekilde savaşı tamamlayacağı pozisyona geçtiğini de gördük.
Bengi, MaRin ve Bang arasındaki bağlantıları doğru bir şekilde koruyup, KooTigers’ın oyunu çevirecek hamleleri yapmasına imkan vermemesini yine Faker’ın dengeli oyunu sayesindeydi. KOO Tigers gerçek anlamda elindeki tüm güçle SKT’nin üzerine geldiğinde, rakibin üç, dört hatta beş oyuncusunu tek başına tutup,kulelerinin altına itişini de gördük. Bu örnekler sadece yetenekle açıklanabilecek şeyler değil. Tüm bunların yanı sıra Faker’ın kişisel başarısı takımın muhteşem karar verme yeteneğiyle birleşiyor ve burada takımın iletişimi devreye girerek herkesin performansını yükseltiyor.
SKT’yi birtakım yapan şey bu iletişim ve üyelerin birbirini en iyi şekilde kollaması. Faker’ı bugün olduğu noktaya getiren ve takımın bu sarsılması zor başarı noktasına ulaştıran kişi de kesinlikle takım koçu Kkoma’dır. Faker gibi büyük bir yeteneği keşfedip, yükselişini görüp, duraklama döneminde birçok maçta yedek bırakmak pahasına disipline edip, doğru bir şekilde kullanmak gerçekten tüm League of Legends takımlarının ihtiyacı olan üst bir aklın varlığını bize göstermiş oldu, iyi bir oyuncuyu formunun zirvesinde tutmanın yanı sıra onlardan en iyi şekilde yararlanabilmek SKT’yi zirveye taşıdı ve buna sadece Faker değil MaRin de dahil.Tebrikler SKT, tebrikler Kkoma…
Salondan çıkarken hala olan bitenin etkisinden çıkabilmiş değilim. Faker’ın taklası, brokoliy- le ilgili verdiği sözü tutarak çiğ çiğ yemesi, KOO Tigers’ın yenilgiye rağmen azalmayan sempatlkli- ği…Tamam, liste uzuyor. Maça ve oyunculara dair beklentilerimi bir kenara bırakıyorum. Asıl beni etkileyen, vurucu olan ne? Aklıma basın toplantısında RiotGames’e hayat veren kişilerden Bran- don Beck’in “Bütün bu olayların asıl amacı nedir?” diye soran gazeteciye verdiği cevap geliyor:
“Unutulmaz eSpor deneyimleri yaşatarak oyunculara olan borcumuzu bu şekilde ödemek…”
İddialı gibi görünen bu sözler aslında Berlin’deki gibi bir etkinliğin parçası olduğumuzda gerçeğe dönüşüyor… Bu vizyonun ve anlayışın sonuçlarını en iyi şekilde görebilen bir League of Legends sever olarak, tüm bu güzel duyguları yaşatan topluluğun bir parçası olmaktan mutluluk duyuyorum. Bu rahatlıkla ve pek çok güzel anıyla, bir sonraki organizasyonu iple çekiyor ve beni uçağıma götüren taksiye atlıyorum.