Pokemon Go rehberi yazmızda oyunun ortaya çıkış serüvenini ele alacak, Pokemon Go nedir ve Pokemon Go Nasıl Oynanır? konularına değinmeye çalışacağız. Nedense her zaman insanoğlunun içinde eskiye bir özlem vardır. Bir çoğumuz için çocukluk anılarımızda ufacık da olsa yer alan her şey pek kıymetlidir. Açıkçası ben hala ilk bisikletimi evin deposunda gördüğümde içten içe heyecanlanıyor ve gülümsüyorum. Durum böyle olunca da eski günlere dair ne görsek dayanamıyoruz. Hele ki oyunlar…
Pokemon da çocukluğumuzda oynadığımız oyunlar arasında belki de ilk sırayı alıyor. Bunun sebebi de bir oyunun ötesinde, animesiyle ve oyun kartlarıyla da hayatımızın her tarafında olmasıydı elbette. Hemen hepimiz tüm bölümleri ezbere bilirdik, hatta bazılarımız işi bir adım öteye götürmüş, adeta birer Pokedex’e dönüşmüştü.
Böyle bir neslin üyesi olduğumuz için de kendimizi Pokemon GO oynamaktan alamadık ve çıktık sokaklara. Sokak sokak gezdik, nerede PokeStop var diye yaşadığımız çevreyi didik didik aradık. Bu süreçte aslına bakarsanız yürüyerek hem sağlıklı birşey yapmış olduk, hem de diğer oyuncularla tanışma, sohbet etme fırsatı yakaladık. Biz tüm bunları yaparken de Nintendo hisseleri firma tarihindeki en büyük değer kazancını yakaladı. Elbette bu durum diğer firmaların da gözlerinin adeta fal taşı gibi açılmasını sağladı.
Geçtiğimiz günlerde Ubisoft da AR tabanlı bir oyunun yapımına başladığını duyurdu. Bana sorarsanız Pokemon GO, gelecekte piyasaya sürülecek AR tabanlı oyunların habercisi konumunda. Tüm bunların yanında, ülkemizde dahi bazı belediyeler, Pokemon GO oyuncuları için ücretsiz çay ve su ikramında bulunacağını açıkladı. Bunlar olurken oyun bol bol televizyonda, haber bültenlerinde de kendine yer buldu. Bu sayede oyunlarla alakası olmayan pek çok insan dahi oyundan haberdar oldu ve oyuncular olarak hemen hepimiz bolca, “Bu oyun ne evladım, ne yapıyor bu insanlar?” gibi sorulara maruz kaldık. Sonuç olarak Pokemon Go çok sevildi ve gelmiş geçmiş en iyi çıkış yapan mobil oyun olmayı başardı.
Dürüst olmak gerekirse, Pokemon GO’yu uzun süredir merakla bekliyor olsam da, böylesine bir başarı benim için de sürpriz oldu. Peki böylesine büyük bir kitlenin yanında powerbank ile dolaşmasına sebep olan Pokemon GO gerçekten bu denli kaliteli bir oyun mu; yoksa büyük bir reklam projesinin eseri mi?
Pokemon Go Sunucu Problemleri
Pokemon GO’daki sunucu problemlerine girmeden önce, genel olarak biraz oyundan bahsetmek istiyorum. Pokemon GO, Augmented Reality (AR, Arttırılmış gerçeklik) tabanlı bir yapım. AR teknolojisi kaba tabirle, gerçek Dünya’ya bazı üç boyutlu görseller ya da animasyonlar eklemeye yarayan bir teknoloji. Bu teknoloji sayesinde Pokemon GO oynadığınız sürece ortalıkta rastlayacağınız tüm Pokemonları gerçek zamanlı olarak çevrenizde görebileceksiniz. Ne var ki, AR teknolojisi oyuna tek başına yeterli gerçekliği katan ve olay yaratan konu değil. Asıl büyük hamle, Niantic’in daha önce ilk kez Ingress’te kullandığı, oyuncunun gerçek zamanlı olarak konumunu kullanarak, çevresel faktörleri de hesaba katarak oyuncuların çevresinde çeşitli pokemonların belirmesi üzerine kurulu. Oyun, bu sistem sayesinde oyuncuyu farklı alanlara gitmeye itiyor.
Pokemon Nasıl Bulunur
Yeri gelmişken, bir de evolve sisteminden bahsedeyim. Pokemon GO’da hemen her pokemonu sokakta dolaşırken bulmanız mümkün. Ancak, klasik bir RPG oyun yaklaşımıyla konuya bakarsak, kimi pokemon daha yaygınken; kimisini bulmak neredeyse imkansız. Bu sebeple, bazı pokemonları Pokedex’inize eklemek için evolve sisteminden faydalanmak zorundasınız. Bunun için de evolvelamak istediğiniz pokemonun gerekli sayıda candysini toplamanız gerekiyor. Her yakaladığınız pokemon üç, profesöre yollanan her pokemonsa bir candy olarak size dönüyor. Her pokemonu evolvelamak için gereken candy miktarı da farklılık gösteriyor.
Oyunu oynamayan insanlardan en çok duyduğum soru: “E tamam pokemonları topluyorsun da, sonra ne olacak?” oldu. Bu sorunun cevabı GYM’lerden geçiyor. GYM’ler, oyuncuların birbirleri ile mücadele ederek, ellerinde tutmaya çalıştıkları yerler. GYM’leri ele geçiren takım, GYM’e çeşitli pokemonlar bırakıp savunmaya çabalıyor. Diğer oyuncular ise tabii ki devamlı saldırı halinde bulunuyor. GYM’lerin tamamı haritada sabit konumlarda ve bu konumların tamamı gerçek Dünya’daki bazı özel mekanlar. GYM’de savaşmak için de bu konumlara yeterince yakın olmanız gerekiyor. GYM’lerin dışında özel konumlara bazı PokeStop’lar yerleştirilmiş. PokeStop’ları kullanarak Poke Ball, Revive, Razz Berry gibi bazı eşyalar kazanabiliyorsunuz.
Pokemon Go Hataları – Açıkları
Aslına bakarsanız Pokemon GO temelde bundan ibaret olan bir oyun ve bana sorarsanız çok da ciddi yenilikler içeren bir yapım değil. Bunun yanında bir de bol miktarda hata içeren bir yapım. Özellikle oyunun piyasaya çıktığı ilk günlerde oyuna girmeyi imkansız kılan sunucu problemleri bugünlerde kısmen çözülmüş olsa da, hala akşam saatlerinde baş göstermeye devam ediyor.
Sunucu sorunları dışında, GYM’lerde mücadele ederken, bilgisayar tarafından yönetilen pokemonların canının birin altına düşmemesine sebep olan bir hata da oyunda bulunuyor. Bu hata sebebiyle pek çok kez kolaylıkla alabileceğim bir GYM’i bırakıp telefonumu cebime koyarak eve geri döndüm.
Oyundaki bir diğer can sıkıcı hataysa pokemon yakalarken ortaya çıkıyor. Bu hata sebebiyle yakalamaya çalıştığınız pokemon Poke Ball’a girdikten sonra gerekli animasyonlar gerçekleşmiyor ve oyununuz donuyor. Elinizde kalan tek tercihse oyunu kapatıp açmak oluyor. Eğer şanslıysanız ve pokemonu yakalamayı başardıysanız Pokedex’inize ekleniyor. Ancak, normal şartlarda kazanacağınız tecrübe puanlarını edinemiyorsunuz. Ayrıca Pokemon yakalama mini oyunu sırasında da topu atamamanıza veya animasyon sorunlarına, buna bağlı olarak da Pokemon’u kaçırmanıza sebep olabilecek pek çok hata bulunuyor.
[wp-review id=”1157″] İlk anda aklıma gelen hatalar bu kadar olsa da, görebileceğiniz üzere, oyundaki tüm özelliklerde bir dizi hata bulunuyor ve oyun deneyimini kötü etkiliyor. Oyunun grafik yönünden değerlendirilebilecek pek de bir noktası bulunmuyor aslına bakarsanız. AR gerçekten oyuna çok güzel bir hava katıyor. Sesler konusundaysa açıkçası çok arada kalmış bir oyuncuyum. Pokemonların sesleri tamamıyla eski Gameboy oyunu ile aynı. Bu açıkçası yüzümü gülümsetmiş ve hatıralarımı canlandırmış olsa da, AR gibi son model teknoloji kullanan bir yapımın, seslerinin de son model olmasını tercih ederdim.
Kısacası, Pokemon GO arkasındaki fikir ve daha da önemlisi Pokemon markası ile bu denli popüler olmayı başarmış olan bir yapım. Eğer önümüzdeki günlerde gerekli hata düzeltmeleri ve yenilikler oyuna eklenmezse, Pokemon GO’nun düşüşünün de en az çıkışı kadar hızlı olacağını düşünüyorum.